Adak, akika, şükür ve sadaka kurbanlarınızı İslami usullere uygun şekilde kesiyor; yurt içinde ve yurt dışında gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Dilerseniz yemekli, dilerseniz et olarak dağıtımını gerçekleştiriyoruz. Kesim ve dağıtım görüntülerini ise WhatsApp üzerinden sizlere iletiyoruz.
Kurulduğumuz tarihten bu yana, kurban organizasyonlarını titizlik ve hassasiyetle yürütüyoruz. Dünya üzerindeki pek çok mazlum bölgede, emanet ettiğiniz kurbanları yüzbinlerce kardeşimize ulaştırıyoruz. Bizler bu yola, Peygamber Efendimiz’in şu hadisini düstur edinerek çıktık:
“Kul, kardeşinin yardımında bulunduğu sürece, Allah da kuluna yardım eder” (Müslim, Zikir, 37)
Bu düsturla; şeffaflık ve güveni esas alıp, her adımda sorumluluğumuzun farkında hareket ediyoruz.
Adak kurbanı, kişinin kendi isteği ve niyetiyle yerine getirdiği bir ibadettir. Dinî açıdan zorunlu olmadığı hâlde, bir dileğin gerçekleşmesi durumunda Allah’a şükür ve minnettarlık göstermek amacıyla kesilir. Bu ibadet, kişinin Allah’a olan bağlılığını ve teslimiyetini gösteren önemli bir niyaz şeklidir.
Şarta bağlı olarak adanan bir kurban, şart gerçekleştiğinde ilk fırsatta yerine getirilmelidir. Şarta bağlı olmayan adaklar ise herhangi bir vakitte kesilebilir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 3/735-738; 6/332-332). Uygun olanı, geciktirmeden ilk fırsatta bu ibadeti yerine getirmektir (Kâsânî, Bedâi‘, 5/93-94).
Evet, adak kurbanı vekâlet yoluyla da kesilebilir. Bağışçı, kurbanın kesimi ve dağıtımı için bir kişiye veya kuruma vekâlet verebilir. Kurban, bağışçının niyeti doğrultusunda kesilir ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılır.
Akika kurbanı, yeni doğan bir çocuk için Allah’a şükür amacıyla kesilen bir kurbandır. İslamiyet’te nafile ibadetler arasında yer alır. Bu kurban, çocuğun doğumunun müjdesini paylaşma ve Allah’a şükranlarını sunma niyetiyle kesilir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.), torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin için akika kurbanı kesmiş ve bu ibadeti ümmetine tavsiye etmiştir.
Akika kurbanı, çocuğun doğduğu günden buluğ çağına kadar herhangi bir zamanda kesilebilir. Ancak, doğumun yedinci gününde kesilmesi daha faziletlidir. Aynı gün çocuğa isim verilmesi ve saç ağırlığı kadar altın ya da eşdeğer sadaka verilmesi müstehaptır (İbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, 3/14-16).
Bu kurban, çocuğun doğumu vesilesiyle Allah’a şükretmek ve bu sevinci ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak amacıyla kesilir. Aynı zamanda, çocuğun hayırlı bir ömür sürmesi için yapılan bir duadır.
Akika kurbanı, nafile bir ibadettir; dolayısıyla farz ya da vacip değildir. Kesilmesi hâlinde büyük sevap ve bereket kazandırır ancak zorunlu değildir. Dileyen Müslümanlar, çocukları dünyaya geldiğinde bu ibadeti yerine getirebilir.
İslam’da akika kurbanı hem kız hem de erkek çocuklar için kesilebilir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.), her iki cinsiyet için de bu ibadeti tavsiye etmiştir. Erkek çocuk için iki, kız çocuk için bir kurban kesilmesi yönündeki görüş bir tavsiye olup zorunluluk değildir. Her çocuk için bir kurban kesilmesi yeterlidir.
Herhangi bir vesileyle Allah’a (c.c.) şükretmek için kesilen kurbana şükür kurbanı denir. Bir kimse arzu ettiği bir amaca ulaşması veya bir nimete nail olması sebebiyle şükür kurbanı kesebilir. Böyle bir nimeti elde eden kişinin, adakta bulunmadığı sürece, kurban kesmesi zorunlu değildir. Şükür kurbanı adak hükümlerine tabi değildir. Dolayısıyla şükür kurbanının etinden, kesen kişi dâhil herkes istifade edebilir.
Allah’ın verdiği nimetlere, karşılaşılan olumlu ve güzel gelişmelere, istenilen bir durumun gerçekleşmesi neticesinde yahut herhangi bir olay/duruma bağlı kalmaksızın Allah’a şükretmek maksadı ile kesilen şükür kurbanının kesilmesi için belirli bir zaman dilimi yoktur. Kişi, yılın 365 günü şükür kurbanı kesebilir.
Temettü ve kıran haccı yapanların kestiği kurbanlar da şükür kurbanıdır, adak değildir.
Sadaka, Allah’ın rızasını kazanmak maksadı ile ihtiyaç sahiplerine maddi-manevi yardımda bulunmaktır. Dinimiz İslam; sadakaya büyük bir önem vermiş, Kur’an ve sahih hadislerle sadaka vermenin ehemmiyeti vurgulanmıştır.
Kur’an-ı Kerim: “Şüphesiz ki sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir borç verenler var ya, (verdikleri) onlara kat kat ödenir. Ayrıca onlara çok değerli bir mükâfat da vardır.” (Hadîd, 18)
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur:
Hadis-i Şerif: “Sadaka, suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları siler.” (Tirmizî, Zekât 28)
Sadaka çeşitlerinden birisi de sadaka kurbanı bağışıdır. Bu kurban, ihtiyaç sahiplerinin hem karnını doyurur hem de bağışçısına manevî kazanç sağlar.
Sadaka kurbanının kesilmesi için belirli bir zaman aralığı yoktur. Yoksullara sadaka niyetiyle kesilen kurban, yılın herhangi bir gününde kesilebilir.
Kur’ân-ı Kerim: “Onlara kendinizin de, yedirilmesini uygun gördüğünüz yoksulların da yiyebileceği kurbanlık hayvanlar verdik.” (Hac, 36)
Hadis-i Şerif: “Sadaka belayı def eder, ömrü uzatır.” (Tirmizî, Zekât 28)
Şifa kurbanı; kendisi yahut hasta bir yakını için kurban kesmek, Allah’ın Şâfi ismi şerifi hürmetine kurban ile şifa duasında bulunmak, kurban etini ihtiyaç sahipleriyle paylaşmaktır.
Şifa kurbanı, adından da anlaşılacağı üzere şifa bulmak için kesilen kurbandır. Bir Müslümanın şifa kurbanı kesmesindeki maksat, Allah’ın Şâfi (şifa veren) ismi şerifi hürmetine Allah’tan, kendisi yahut hasta bir yakını için şifa duasında bulunmasıdır.
Diğer nafile kurban ibadetleri gibi şifa kurbanının da kesilmesi için belirli bir gün yoktur. Şifa kurbanı her zaman kesilebilir. Kişinin yahut yakınlarının hasta olması her an karşılaşılabilecek bir hadise olduğu için şifa kurbanı yılın her gününde, istenilen zamanda kesilebilir.
Şifa kurbanı, hastalıktan kurtulmak için Allah’a dua ederek kesilen ve etinin ihtiyaç sahiplerine sadaka olarak verildiği nafile bir kurbandır.
Hadis-i Şerif: “Mallarınızı zekâtla koruyun, hastalarınızı sadaka ile tedavi edin, belâya da dua hazırlayın.” (Taberânî, el-Evsat)
Bu sebeple, şifanın Allah’tan olduğunu bilerek ve kurban etlerini ihtiyaç sahiplerine dağıtarak yani sadaka vererek şifa kurbanı kesmek caizdir.
Hayır kurbanı, herhangi bir dini zorunluluk olmaksızın, sadece Allah rızası için kesilen ve eti tamamen ihtiyaç sahiplerine dağıtılan kurbandır. Bu kurban, kişinin cömertliğini, merhametini ve sosyal sorumluluk bilincini gösterir.
Hayır kurbanı, yılın herhangi bir zamanında kesilebilir; belirli bir zamanı yoktur. Kurban Bayramı’nda kesilen kurbanlar da hayır kurbanı niyetiyle kesilebilir. Önemli olan, kurbanı keserken samimi olmak ve Allah rızasını gözetmektir.
Bu sayfa içeriğinde yer alan tüm eserler (yazı,resim,görüntü,fotoğraf,video,vb.) Hayır Kapısı Derneği'ne ait olup, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır
Bu hakları ihlal eden kişiler, 5486 sayılı Fikir ve Sanat eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan hukuki ve cezai yaptırımlara tabi olurlar. Dernek ilgili yasal işlem başlatma hakkına sahiptir